Hidrojen Haber- Avrupa Parlamentosu üyeleri, ulusal hükümetler ve Avrupa Komisyonu, yeni Binalarda Enerji Performansı Direktifi (EPBD) kapsamında bir anlaşma imzaladı. Buna göre AB ülkeleri 2040 yılına kadar fosil yakıtla ısınmayı aşamalı olarak durdurmayı kabul etti. 2030 itibariyle, yeni inşa edilen evler de dahil olmak üzere tüm yeni binalar, fosil yakıtlardan kaynaklanan sıfır yerinde karbon emisyonu ile ‘Sıfır Emisyon Binaları’ olmak zorunda. 2050 yılına kadar AB’deki tüm binalar sıfır emisyonlu binalara dönüştürülecek. 1 Ocak 2025 itibariyle AB ülkeleri, fosil yakıtlarla çalışan kombilerin kurulumu için herhangi bir mali teşvik sağlamayacak.
Bu kararlar, doğalgazlı ısıtmanın alternatifi nedir? Sorusunu akla getiriyor. Aslında uzun süredir karbonsuz ısınma alternatifleri Avrupa’da popülerlik kazanmaya başlamıştı. Avrupa ısı pompası pazarı 2022 yılında yaklaşık 3 milyon ünite satarak yeni bir rekor kırdı ve yüzde 39’luk bir büyüme gösterdi. Isı pompaları kombiye göre 3 ila 5 kat daha verimli.
Hidrojenli ısıtma sistemleri de , kombilere bir alternatif olarak değerlendirilmeye başlanıyor. Bu sistemler temiz ve verimli bir şekilde ısıtma sağlayabilirler.Hidrojenli alternatifler arasında yakıt hücreli ısıtma sistemleri ve hidrojenli ısıtma pompaları öne çıkıyor. Ayrıca doğalgaz hatlarına belli oranda hidrojen karıştıma denemeleri de sürüyor. Buna yönelik yeni kombiler ve sayaçlar üretilmeye başladı bile.
YAKIT HÜCRELİ ISITMA SİSTEMLERİ
Yakıt hücreli ısıtma sistemlerinde hidrojen, yakıt hücrelerinde oksijenle reaksiyona girerek elektrik ve ısı üretir.Yakıt hücreli ısıtma sistemleri, genellikle küçük evler ve işyerleri için uygun. Bu sistemlerin maliyeti, geleneksel kombilere göre daha yüksek. Ancak, yakıt hücreli ısıtma sistemlerinin maliyeti, teknolojinin gelişmesi ve yaygınlaşması ile birlikte maliyette düşecektir
HİDROJENLİ ISITMA POMPALARI
Diğer bir teknoloji ise, hidrojenli ısıtma pompaları. Bu pompalar, hidrojeni bir soğutucu akışkan olarak kullanarak binaları ısıtır. Hidrojenli ısıtma pompaları, hidrojeni bir soğutucu akışkan olarak kullanarak binaları ısıtır. Bu sistemler, geleneksel kombilere göre daha verimli ve daha düşük bir emisyona sahip.
Hidrojenli ısıtma pompaları, genellikle büyük evler ve işyerleri için uygundur. Bu sistemlerin de maliyeti, geleneksel kombilere göre daha yüksek.
Hidrojenli ısıtma sistemlerinin yaygınlaşması için, bu teknolojilerin geliştirilmesi ve maliyetlerinin düşürülmesi gerekiyor. Ancak, Avrupa Birliği’nin bu alandaki çalışmaları ve yatırımları, hidrojenli ısıtmanın yakın gelecekte Avrupa’da yaygın bir uygulama haline gelmesini mümkün kılabilir.
AB HİDROJENLİ ISITMAYI DESTEKLİYOR
Avrupa Birliği, bu ön koşulları sağlamak için çeşitli çalışmalar yürütüyor. Örneğin, Avrupa Komisyonu, hidrojen stratejisi kapsamında 2050 yılına kadar hidrojen üretimi için 400 milyar avronun üstünde ombi
yatırım yapmayı planlıyor. Ayrıca, hidrojenli ısıtma sistemlerinin geliştirilmesi için finansal teşvikler sunuyor.
Bazı AB ülkeleri, hidrojen stratejileri geliştirmiş ve bu alanda yatırım yaptı. Örneğin, Almanya, 2030 yılına kadar 10 GW’lık bir hidrojen kapasitesi oluşturmayı ve 2050 yılına kadar bunu 10 kat artırmayı hedeflemekte. Fransa ise 2030 yılına kadar 6.5 milyar avroluk bir hidrojen planı açıklamıştır. Hollanda -ve İngiltere- ise mevcut doğalgaz şebekesini kademeli olarak hidrojene uyumlu hale getirmeyi planlamaktadır.
Avrupa’da kombilerin yerini alacak yeni ısıtma sistemleri arasında hidrojenli ısıtma sistemleri önemli bir potansiyele sahip. Hidrojenli ısıtma sistemlerinin geliştirilmesi ve maliyetlerinin düşürülmesiyle, bu sistemler Avrupa’da yaygın bir uygulama haline gelebilir.
Avrupa Parlamentosu’nun EPBD anlaşması, hidrojenli ısıtma sistemlerinin teşvik edilmesi için bir fırsat sunabilir. Eğer AB ülkeleri, fosil yakıtlardan vazgeçmek için hidrojene yönelirse, bu hem iklim değişikliğiyle mücadele hem de enerji bağımsızlığı açısından olumlu sonuçlar doğurabilir.
Benan ÖZTÜRK – Hidrojen Haber / İSTANBUL