Ana SayfaULAŞIM ARAÇLARIDenizcilikte gelecek: Yeşil yakıtlar mı LNG mi?

Denizcilikte gelecek: Yeşil yakıtlar mı LNG mi?

Küresel denizcilik endüstrisi, Nisan ayı içinde Uluslararası Denizcilik Örgütü tarafından düzenlenen yeni bir sübvansiyon mekanizmasının açıklanmasını bekliyor. Bu mekanizmanın niteliği hidrojenin geleceği açısından da önem taşıyor

Hidrojen Haber- Nisan ayında yürürlüğe girecek olan yeni kurallar, küresel deniz taşımacılığı sektörünü kökten değiştirebilir. Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO), karbon emisyonlarını azaltmak için 2027 yılından itibaren sıfır veya sıfıra yakın karbon emisyonuna sahip alternatif yakıtların kullanımını teşvik edecek bir sübvansiyon mekanizması üzerinde çalışıyor.

Bu “orta vadeli önlemler”, 2030 yılına kadar “sıfır veya sıfıra yakın” (ZNZ) karbon emisyonuna sahip alternatif yakıtların en az yüzde 5 oranında alımını teşvik etmek Için 2027’den itibaren yürürlüğe girecek ve tasarıma ilişkin karar Nisan ayında Deniz Çevresini Koruma Komitesi (MEPC) toplantısında alınacak.

 Ancak uzmanlar, önerilen karbon ticaret sisteminin, gerçekte yeşil hidrojen bazlı yakıtlar yerine biyoyakıt ve sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) kullanımını artırabileceği konusunda uyarıyor. Bu durum, sektörün net sıfır stratejisini olumsuz etkileyebilir ve karbon emisyonlarını gerçekten sıfıra indirmede gecikmelere neden olabilir.

Analistler ve çevre grupları, kararın küresel denizcilik sektörünün geleceği için kritik önemde olduğunu belirtiyor. Nisan ayındaki IMO Deniz Çevresini Koruma Komitesi (MEPC) toplantısı, hem endüstri liderleri hem de çevre savunucuları tarafından yakından izleniyor.

Alternatif yakıtlı gemi siparişlerindeki artış, denizcilik sektörünün dekarbonizasyon konusunda harekete geçtiğini göstermekle birlikte, bu geçişin hızı ve hangi yakıt türlerinin öne çıkacağı, IMO’nun Nisan ayındaki kararları ve sonrasındaki politika destekleriyle yakından ilişkili olacaktır. E-yakıtların 2027-2028 gibi yakın bir gelecekte ticari olarak kullanıma sunulmasının öngörülmesi, yeşil hidrojen bazlı yakıtların denizcilik sektöründeki potansiyelini daha da artırmaktadır. Bu durum, doğru politika ve teşviklerle yeşil hidrojenin LNG’ye karşı güçlü bir alternatif olabileceğini göstermektedir. 

LNG, kısa vadede daha düşük emisyonlu bir alternatif olarak görülse de, metan sızıntısı ve “kilitlenme” riski gibi dezavantajları bulunmaktadır. Bu nedenle, politika yapıcıların, yeşil hidrojen ve türevlerinin benimsenmesini destekleyecek net ve uzun vadeli stratejiler geliştirmesi büyük önem taşıyor.  IMO’nun, denizcilik sektörünün gerçek anlamda dekarbonizasyonunu sağlamak için, düz bir karbon vergisi gibi, sıfır emisyonlu yakıtları açıkça teşvik eden ve LNG gibi geçiş yakıtlarının uzun vadeli kullanımını sınırlandıran bir politika benimsemesi önemli. Ayrıca, yeşil hidrojen üretimini ve altyapısını destekleyici uluslararası işbirliklerinin ve yatırım mekanizmalarının oluşturulması da kritik önem taşıyor.

İlginizi çekebilir:  Hidrojen Teknolojileri Fuarı sektörü buluşturacak
İLGİLİ HABERLER
- Advertisment -

POPÜLER HABERLER