Hidrojen Haber- Uluslararası Enerji Ajansı IEA yeni gaz raporunu açıkladı. Rapora göre Düşük emisyonlu hidrojen proje hattı giderek ivme kazanıyor ve küresel arz 2027 yılına kadar beş kat artma yolunda ilerliyor. Bununla birlikte, düşük emisyonlu hidrojen üretiminin genel olarak yatay seyrettiği üç yılın ardından, bazı bölgelerde orta vadeli hedefleri karşılama konusundaki boşluk önemli olmaya devam ediyor.
Şu anda Kuzey Amerika, küresel pazarın yüzde 70’inden fazlasını oluşturarak en büyük düşük emisyonlu hidrojen tedarikçisi olmaya devam etmekte. Ancak orta vadeye bakıldığında, düşük emisyonlu hidrojen üretiminin hem bölgesel hem de teknolojik modelinin önemli ölçüde değişeceği görülüyor.
ÇİN VE AVRUPA YÜKSELECEK KUZEY AMERİKA DÜŞECEK
Küresel düşük emisyonlu hidrojen arzı Çin ve Avrupa’da üretim önemli ölçüde artarken Kuzey Amerika’nın toplam üretimdeki payı yüzde 45’e düşecek. Bu üç coğrafi blok birlikte küresel düşük emisyonlu hidrojen arzının yaklaşık yüzde 85’ini oluşturacak.
ELEKTROLİZLE HİDROJEN ÜRETİMİ ARTACAK
IEA’ya göre hızlanan elektrolizör kapasitesi artışı ve azaltılmış fosil bazlı hidrojene kıyasla daha geniş bir coğrafi taban, elektrolitik hidrojenin orta vadede yeni zirvelere ulaşmasına yardımcı olmakta. 2027 yılına kadar su elektrolizinin Çin ve Avrupa’da düşük emisyonlu hidrojen üretiminin sırasıyla yaklaşık yüzde 90 ve yüzde 65’ini oluşturması bekleniyor. (Kuzey Amerika’da bu oran sadece yüzde10′).
Derin bir doğal gaz kaynak tabanına erişimi olan ve CCS altyapısı ve merkezleri geliştiren Kuzey Amerika dışında hidrojen üretiminin artan payı ile birlikte, elektrolizin küresel düşük emisyonlu hidrojen arzındaki payının 2027 yılına kadar yüzde 40’ı aşması öngörülüyor.
Rapor, büyüyen bir proje hattına rağmen, Avrupa Birliği’nde bir üretim hedefi açığı devam etmekte olduğunu ama yine de, 2030 yılına kadar daha fazla projenin duyurulması ve faaliyete geçmesinin beklendiğini vurguluyor.