Ana SayfaGenelŞakar: Elektrolizör yapmayı beklemeden hidrojen üretmeliyiz

Şakar: Elektrolizör yapmayı beklemeden hidrojen üretmeliyiz

YESDER Başkanı Atakan Şakar, Türkiye'nin henüz sınırlandırmalar başlamadan Avrupa Birliği’nin tedarikçisi olabilmek için var olan projeleri desteklemesi ve elektrolizör üretmeyi beklemeden öncelikli olarak hidrojeni üretmeye başlanması gerektiğini söyledi.

Hidrojen Haber – Yeşil Hidrojen Endüstri Ve Sanayi Bölgeleri İş İnsanları Derneği (YESDER) Türkiye’deki hidrojen ekosisteminin gelişmesi için bir araya gelmiş iş insanları tarafından 2 sene önce kuruldu. Bu amaçla YES adı altında bir platform oluşturdular. Bu platformun hedeflerinden bir tanesi, enerjisini hidrojenden sağlayan bir organize sanayi bölgesi kurmak. Fuar düzenlemek, dergi çıkarmak ve hidrojen zirvelerini koordine etmek de platformun diğer hedefleri arasında. 

YESDER başkanı Atakan Şakar’la derneğin faaliyetleri ve gelecek projeleri üzerine konuştuk…

İLK AMAÇ SIFIR KARBONLU OSB

Derneklerinin ilk amaçlarının sıfır karbonlu OSB kurmak olduğunu belirten Şakar, öncelikli lokasyon hedeflerinin Bilecik olduğunu ve görüşmelere başladıklarını söyledi. Şakar sözlerine şöyle devam etti:

“Türkiye’nin 2030 ve 2053 karbonsuzlaşma hedefinde en büyük sıkıntıyı yaşayacak grup KOBİ’lerimiz olacak. Yeterli sayıda yeşil OSB bulunmaması ve kendi öz kaynakları ile yeşil dönüşümlerini kendi başlarına yapamayacak olmaları, bu KOBİ’leri ticari kayıplara ve belki de iflas noktasına götürebilir. Dolayısıyla amacımız mikro ölçekli işletmelerin buralarda yer almalarını sağlayarak ileride yaşanabilecek karbon ticareti kaynaklı problemleri ortadan kaldırabilecekleri, bunu düşük maliyetle yapabilmelerini sağlayacak OSB’leri koordine etmek. Sanayiciyi İstanbul’daki fabrikasını taşımaya ikna edebilmek için, onları gönderebileceğimiz bazı yerler var. Bunlardan bazıları Tekirdağ, Bilecik ve Eskişehir. Bunlar sanayicinin uygun maliyetle fabrikalarını taşıyabileceği alanlar. Hem coğrafi bir cazibe hem de yeşil enerji OSB olmasıyla ticaretlerine olumlu katkı sağlamak açısından bu girişimde bulunduk.“

CUMHURBAŞKANLIĞI YATIRIM OFİSİ İLE KOORDİNE

Bu projelerde koordinasyonu Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi ile birlikte yürüttüklerini belirten Şakar; “Hem Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız, hem Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımız hem de valilikler dahil diğer resmi kurumlarla çalışmalarımızı Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi’nin koordinasyonunda ve onların desteğiyle ilerletiyoruz. Burada iki seçenek var; ya Endüstri Bölgesi Kanunu’na ya da OSB Kanunu’na göre başvuru yapacağız ki o biraz da yolda belli olacak. Ama genel hatları ile birinci destek noktamız Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi’dir“ dedi.

İlginizi çekebilir:  Avustralya'dan hidrojenli doğalgaz  projesine destek 

Avrupa birliğinden destek almak için ilk önce arsayı belirleyeceklerini belirten Şakar, “Arsa projesi üzerinden ilerlediğimiz için, kritik nokta arsa ve lokasyon. Dolayısıyla şu andaki en somut görüşmemizin yürüdüğü Bilecik 4. OSB’den arsa tahsisini alabilirsek, sonra tabii ki Hidrojen Europe başta olmak üzere Avrupa’daki platformlara başvurarak hem altyapı hem üstyapı ihtiyacımızın kredilendirilebilmesi için destek talebinde bulunacağız” ifadesini kullandı.

BİLECİK VALİSİ ÇOK İLGİLİ

H2DER Başkanı Yusuf Günay ile geçtiğimiz günlerde görüşmeleri olduğunu belirten Şakar, prensipte işbirliği yapmaya karar verdiklerini ve bundan bundan sonraki kamu ziyaretlerine kendileri ile birlikte katılacaklarını belirtti. Şakar, “Bilecik Valisi Sn. Şefik Aygöl‘de konuyla yakından ilgili. Vizyoner bir vali olduğunu belirtmeliyim. Kendisi hidrojenin Bilecik’te sadece tüketilmesini değil, aynı zamanda üretilmesini de istiyor. Bu yüzden kendilerinin de önerisi doğrultusunda, hidrojen üreticisi partnerlerle işbirliği yaptığımızı, birlikte ziyaretlerle ortaya koyacağız. Bu işbirliği kamu nezdinde bizi çok daha güçlü gösterecektir” dedi. 

“MİKRO ÖLÇEKLİ ÜRETİCİLER TEHLİKENİN FARKINDA DEĞİL”

AB’nin yakın zamanda devreye sokacağı “sınırda karbon vergisi” uygulaması konusunda demir-çelik, kimya ve cam sanayiinde bir bilinç oluştuğunu ancak İkitelli gibi sanayinin geniş alanlarına yayılan sektör temsilcilerinin fazla farkındalığı olmadığını söyleyen Şakar, “Belki de karbon vergisinin öncelikle birkaç sektörü etkileyecek olması; diğerlerinin şu an için tehlikede olmadığı yönündeki algısından kaynaklanıyor. Ama ben çok kısa sürede karbon vergisinden etkilenecek diğer sektörlerin de açıklanacağını düşünüyorum. Daha rekabetçi koşullarda AB sınırları içinde AB üyeleri de teşvik edilerek, Türkiye ile Balkan ülkeleri Avrupa’nın tedarikçisi olma noktasında yer değiştirme eksenine girebilir. Bunun da bahanesi karbon vergisi olabilir. Yani karbon vergilendirmesi ile bizim ucuz işçi, düşük maliyet, düşük karlılık yaklaşımımızla AB’ye sattığımız ürünler pahalılaşabilir. Avrupa da doğal olarak o ekseni bizim Avrupa sınırımıza atabilir“ şeklinde konuştu.

İlginizi çekebilir:  Thyssenkrupp’un hidrojenle çelik üretimine 2 milyar avro

AB İLE TÜRKİYE ARASINA HİDROJEN BARİYERİ ÇEKİLDİ

YESDER Başkanı Şakar, ‘Güney Marmara Hidrojen Vadisi Projesi’ için Toplam 39 milyon Euro destek içinde AB’nin 8 milyon Euro desteğinin önemli bir tutar olduğunu ifade ederken, buna rağmen Avrupa ile Türkiye arasında da bir hidrojen bariyeri çekildiğine işaret etti. Şakar “’Hidrojen üretim ağı kurabilirsek, Türkiye’ye bağımlı kalmayabiliriz’ yaklaşımı da var. Çünkü Avrupa’da Türkiye’yi destekleyen bürokratlar olduğu kadar, Türkiye aleyhtarı bürokratlar da var. Ben bunu bir risk olarak görüyorum” dedi.

AB BALKAN ÜYELERİNE YÖNELİYOR

Türkiye’nin AB fonlarını beklemeden, hidrojen üretip, hızla ‘Avrupa’nın hidrojen tedarikçisi’ konumuna geçmesi gerektiğini söyleyen Şakar; “Avrupa Birliği sınırları içerisinde Balkan ülkelerinde hidrojen potansiyeli, arzı yaratıyorlar. Avrupa Birliği’nin tedarikçisi olabilmek için Türkiye öncelikli olarak hidrojeni üretmeye başlamalıdır. Elektrolizör ve diğer ekipmanları üretmek de tabii ki çok değerlidir, fakat Türkiye olarak yenilenebilir enerji potansiyelinizi kullanarak bu yatırımları yapmazsanız, başkaları yapar. O talep açığı kapandığı zaman sizin satacak yeriniz kalmayacağı için yatırım yapmanızın da anlamı kalmaz“ ifadesini kullandı.

“FUAR VE ZİRVE DÜZENLEYECEĞİZ”

Şakar, dernek olarak diğer amaçlarından birinin de yerli bir şirketle anlaşıp fuar düzenlemek olduğunu belirtti. Şakar, fuarla projesiyle ilgili şu ifadeleri kullandı:

“Bu fuar Avrupalı komponent üreticileri ile EMEA ülkelerindeki hidrojen üreticilerini bir araya getirmeyi amaçlıyor. Böylelikle hidrojen alanında sanayicinin de daha bilinçli hale gelebileceğini düşünüyoruz. Başka ülkeler fuarları, sadece para kazanılan organizasyonlar olarak değil, sanayicisini destekleyen etkinlikler olarak görüyor. Devlet politikalarıyla destek oluyorlar. H2DER bize desteğini açıkladı. Uluslararası alanda ilgi çekecek, hem bizim sanayicimizi toplayacak hem uluslararası hidrojen değer zincirindeki firmaların gelip stand açabileceği bir fuar düşünüyoruz.  Fuar ile beraber de bir zirve düzenlemek istiyoruz.”

İlginizi çekebilir:  Depolamalı RES projelerinde Enerjisa Üretim-Kontrolmatik işbirliği

BENAN ÖZTÜRK-HİDROJEN HABER

İLGİLİ HABERLER
- Advertisment -

POPÜLER HABERLER